Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | suçu kabul etmek | plead guilty f. | ||
Just that I should plead guilty and be done with it. Sadece suçumu kabul edip bu işi bitirmeliyim. More Sentences |
||||
Genel | suçu kabul etmek | admit guilt f. | ||
Sami admitted guilt. Sami suçunu kabul etti. More Sentences |
||||
Genel | suçu kabul etmek | plead f. | ||
I plead not guilty. Suçu kabul etmiyorum. More Sentences |
||||
Idioms | ||||
Deyim | suçu kabul etmek | plead guilty to f. | ||
Tom pleaded guilty to armed robbery. Tom silahlı soygun suçunu kabul etti. More Sentences |
||||
Law | ||||
Hukuk | suçu kabul etmek | plead guilty f. | ||
The defendant pleaded guilty. Sanık suçu kabul etti. More Sentences |
Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Öbek Fiiller | (suçu/suçlamayı) kabul etmek | plead to (something) f. |
Law | ||
Hukuk | daha ciddi bir suçlamanın düşmesi karşısında daha az ceza gerektiren bir suçu kabul etmek | plea-bargain f. |